Son on yılda, iş hayatının tüm boyutlarında bir çeşit otomasyon ve derin bir dijital dönüşüm yaşandı. Tedarik zinciri yönetiminden müşteri ilişkilerine, fiyatlandırmadan pazarlamaya, insan kaynaklarından muhasebeye ve üretimden finansmana kadar her iş işlevi bu dönüşümden etkilendi. Özellikle Amerikan firmaları bu büyük değişimin ilk uygulayıcıları ve liderleridir. Belirli Asya pazarları yakın takipçiler olmuştur. Almanya da dahil olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ise dijital araçları iş hayatına uygulama konusunda çok proaktif davranmamıştır. Ancak son birkaç yıldır Alman firmaları dijital araçların ve dijital bir zihniyetin benimsenmesini hızlandırıyor.

Alman firmaları genellikle dijital araçları erken benimsemezler. Ancak ülke yazılım, büyük veri, bulut bilişim, güvenlik, kurumsal kaynak planlaması vb. dahil olmak üzere tüm dijital sektörlerde Avrupa’nın en büyük ya da ikinci en büyük pazarı. Ayrıca tüm dünyada da ilk beşte yer almaktadır. Amazon, IBM, Oracle, Cisco, Microsoft ve Almanya’nın kendi SAP’si gibi devler Almanya pazarında büyük bir varlığa sahiptir. Bununla birlikte, dijital çözümler sunan küçük ve orta ölçekli işletmelerin de güçlü bir varlığı söz konusudur.

Avrupa Birliği ve Alman düzenleyici kurumları, anti-tröst konuları ve veri gizliliği endişeleri üzerinde Amerika ve Asya’daki muadillerine göre çok daha sıkı bir kontrole sahiptir. Kamu kurumları, bu çok uluslu şirketlerin faaliyetlerinin düzenlenmesinde çok proaktif bir rol oynamaktadır. Son birkaç yıl içinde, Alman antitröst otoritesi Bundeskartellamt, Amazon, Facebook ve Booking.com’un bazı iş uygulamaları hakkında soruşturma yürütmüştür.  Alman vatandaşlarının (dünyadaki diğer büyük pazarlara kıyasla) nispeten yüksek gizlilik kaygıları, kamu otoritelerinin bu ulusötesi şirketlerin özel verileri nasıl kullanabileceklerini kontrol etme çabalarını desteklemektedir. Bu kısıtlamalar büyük şirketlerin dijital pazarlara aşırı derecede hakim olmasını engellemektedir.  Dolayısıyla, küçük ve orta ölçekli dijital çözüm sağlayıcılar için bir fırsat penceresi bulunmaktadır. Bu bir fırsat penceresidir, kalıcı bir açıklık değildir, çünkü endüstri devleri gelecekte düzenleyici kısıtlamaların üstesinden gelebilir.

Dahası, dijital çözümlere yönelik talep Almanya’daki küçük ve orta ölçekli işletmeler (Mittelstand) tarafından yönlendirilmektedir. Bu dinamik ve üretken şirketler, uluslararası rekabet güçlerini sürdürebilmek için dijital bir zihniyet benimsemeleri gerektiğinin farkındadır.  Ancak deneyimler, teknoloji ediniminin dijital dönüşümün en kolay kısmı olduğunu göstermiştir. Bu, hızlı ve kolay bir prosedürden ziyade uzun ve sancılı bir süreçtir. İş faaliyetlerinin tüm birimleri ve yönleri yeni iş yapma biçimini benimsemeli ve genel stratejiyle uyum içinde hareket etmelidir. Doğal olarak, bu tür başarılı bir dönüşüm yoğun bir uyarlama, deneme yanılma ve ayarlamalar gerektirir. Başka bir deyişle, dijital dönüşümler anahtar teslim projeler değildir. Bu nedenle dinamik, son derece uzmanlaşmış küçük ve orta ölçekli dijital çözüm sağlayıcılar Almanya’daki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilir ve karşılamaktadır.

Ülkede dijital pazarların tüm alt sektörlerinde dinamik şirketler için önemli yatırım fırsatları bulunmaktadır. Yazılım, veri analitiği, siber güvenlik, akıllı şebekeler, akıllı fabrika, sağlık hizmetleri karar analitik araçları, sektöre özel ERP’ler, edtech, adtech ve fintech gibi yenilikçi ve güvenilir çözümlerin talep göreceği pek çok alt sektör bulunmaktadır.

Öte yandan, potansiyel yatırımcıların iki ana konuda uyarılması gerekiyor. Alman firmaları genellikle yenilikler için erken benimseyici olmadıklarından, abartılı ve süslü araçlardan kolayca etkilenmezler. En son teknolojik araçları sırf farklılık ve yenilik olsun diye benimsemezler. Teknolojinin uygulanmasından gerçek ve somut katma değer talep ederler.  Dolayısıyla, dijital çözüm sağlayıcıları gerçek sorunlara çözümler sunmalı ve müşterileri için değer yaratmalıdır. Her deneyimli teknoloji uzmanının bildiği gibi, bu kolay değildir; sıkı çalışma ve yetenekli insan sermayesi gerektirir. Bu da dijital araç tedarikçileri için ikinci potansiyel sorunu beraberinde getiriyor. Dijital sektörlerde yetenekli çalışanlara duyulan ihtiyaç, dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi Almanya’da da ciddi boyutlarda. Alman şirketlerinin talepkar olması, teknoloji uzmanlarının yalnızca zor becerilere değil, aynı zamanda iş zekası gibi yumuşak becerilere de sahip olmasını zorunlu kılıyor. Bu becerikli kişileri bulmak, başarılı dijital çözüm sağlayıcılarının önündeki en büyük engel olabilir. Bununla birlikte bu sorunların üstesinden gelebilen girişimciler Almanya’da çok kazançlı işlere sahip olabilirler.

Neden Boerberg?

Start-Up’ınız için çok yönlü hizmet

Boerberg Consulting KG Başlangıç paketinde Sözleşme ile başlayarak Ticaret dairesinden Vergi dairesine varıncaya baştan sona destek alırsınız.

Telefon Destek

Almanya çapında yerinde hizmet, uzun yıllara dayanan tecrübe, etkili iş networkü

Pazarlama

Şirket kurulumu & vergi konuları & oturum işlerini etkin şekilde sonuçlandırma, bankalarda doğrudan temsil, hesap açılışlarını sağlama

Çözüm Odaklı

Şeffaflık siciline kayıt (Transparenzregister), oturum vizesi ve oturum izni, mavi kart süreçlerinde tam destek, yerel yatırım bankaları nezdinde destek