CV’sinin hobiler bölümüne ‘kitap okumak’ yazmanın bir özellik olduğunu düşünen insanların ülkesi burası. Pul biriktirmek, maket yapmak gibi bir şey… Alıyorsun eline bir kitabı 40-50 sayfa okuyorsun al sana mis gibi hobi!

Sanırım bu ülke insanının en büyük yalanlarından biri bu: “Kitap okumayı seviyorum.”

Dürüst olalım, ‘biz kitap okumayı sevdiğimizi söylemeyi seviyoruz.’ Bakmayın bilmem kaç yüz bin basılan kitaplara, 50-100 kelimeyle, incir çekirdeğini doldurmayan konularda yazılan ‘diz üstü’, ‘koltukaltı’, ‘omuzbaşı’ edebiyatı kitaplarının çok sattıklarına. Kimsenin okuduğu yok. Bir nevi ‘hobi’ işte… Bir yerde muhabbeti olursa “Aaaa o kitap bende var” cümlesi için bütün bu ‘okuma seferberliği!’

‘GÜNDE 10-15 SAAT OKUYORUM’

Üniversitedeyken bazı günler 4-5 saate yakın kitap okuduğumu hatırlıyorum. Ve o günler şimdi bana tarih öncesi çağlar kadar uzak geliyor. Artık haftada 1-2 saat kitap okuyabilirsem kendimi ‘tebrik’ ediyorum.

Geçenlerde yazar Dücane Cündioğlu’nun Kübra Par’la röportajındaki ”Hergün 10-15 saat okumak benim için nefes alıp vermek gibi sıradan bir işlem…” sözlerini okurken omuzlarıma bir ağırlık çöktü. Binlerce kitap sayfasından oluşan dev dalgalı bir karabasanın orta yerinde debelenip dururken buldum kendimi. Nefesim daraldı resmen…

KİTABI YARIM BIRAKMA HOBİSİ

Bu okuyamama ‘hastalığı’ bana özgü bir şey değil doğrusu. ‘En büyük hobisi kitap okumak’ olan ülkemizin ‘ikinci en büyük hobisi’nin ‘okuduğu kitabı yarım bırakmak’ olduğunu çok iyi biliyorum.

İngiltere’de Sheffield Üniversitesi’nden akademisyenler, öğrencilerinin çoğunun bir kitabı baştan sona okumakta zorlandıklarını, yarım bıraktıklarını söylüyor. Öğrenciler kitapların anlatım dilinin çok karmaşık olduğundan, anlamakta zorlandıklarından şikâyet ediyorlarmış.

Hocaların bu şikâyetine üniversitenin öğrenci derneği hemen cevap vermiş: ”Derslerden kitap okumaya vaktimiz kalmıyor!”

TWEET’TEN HALLİCE KÖŞE YAZILARI

Bu tartışmayı okurken üniversite sınavlarında sözel bölümdeki bir paragraflık uzun metin sorularını anlamakta zorlanan bizim öğrenciler geldi aklıma. ‘140 karakter jenerasyonu’ gençlerimizin kitap okuma konusunda Sheffield’li öğrencilerden ileride olduğunu sanmıyorum doğrusu.

Aslına bakarsanız gazetelerin en kelli felli köşe yazarlarının bile ‘okunmuyor’ diye ‘uzun makaleler’ yazmayı bırakıp 3-5 satırlık ‘tweet’ten hallice yazılar yazdığını düşünürsek kitap okumamak çok da dert edilecek bir şey değil!

Hergün 10-15 saat kitap okumayı ‘nefes alıp vermek’ olarak tarif eden Cündioğlu’nun 10’da 1’i kadar okumaya vakit ayırmaktansa, Twitter’da 140 karakterlik bir tweet’le onun bu ‘emeğiyle’ alay etmek daha kolay ne de olsa.

Benimki de iş işte, ‘insanlar uzun yazılar okumuyor’ diye dertlenip konuyu uzattıkça uzatıyorum. Muhtemelen birçok kişi bu yazıyı da bu satırlara kadar okumayacak zaten…

Email Üyeliği.

Güncel bilgilerden haberiniz olsun

Continue Reading

Hangi çözüme ihtiyacınız var?.

Bizi hemen arayın +49 157 365 40 277